1 Ekim 2010 Cuma

Özgeçmiş Değil Özgelecek…

Mülakatlarda zor sorular yoktur sadece üzerinde düşünülmemiş sorular vardır diye düşünüyorum. Öncelikle iş arayan adayların bilmesini istediğim önemli bir nokta İnsan Kaynakları profesyonelleri olarak bizler şirketlerimizin ihtiyacı içinde olduğu açık pozisyonları kapatmak için en az iş arayan kişiler kadar istekli ve hevesliyizdir. Bu nedenle mülakatlara kişileri işe almamak için değil işe almak üzere girer ve en fazla 1-1,5 saatlik mülakat sırasında kişilerin söyledikleri kadar öz geçmişlerine değil , sahip oldukları potansiyel ile öz geleceklerine de odaklanırız. Daha açık ifade etmek gerekirse yukarıda bahsedilen soruların hiçbirinin doğu ya da yanlış cevabı yoktur. Bütün bu soruların cevapları kişinin karakter, beklenti ve geçmiş deneyimlerine gore şekillenecek ve bazı kitap ve internet sitelerinde tavsiye edilen cevaplar doğrultusunda verilecektir. Oysaki İK profesyonelleri bu soruların cevabının arkasındaki potansiyele odaklanırlar.

Örneğin Baskı ve stresin üstesinden gelebiliyor musunuz? Sorusuna , çoğu kişi “stres altında çalışabilirim” yanıtını verecektir. Bu kişilerden farkınız sizin daha önceki işinizde stres altında bulunduğunuz bir durumda çıkardığınız başarılı bir işiniz olabilir. Sadece “stres altında çalışırım “ yerine bunu kariyerinizdeki bir başarıyla örnekleyerek anlatmanız sizin için çok daha faydalı olacaktır.

Bunun gibi tüm sorularda geçmiş deneyimlerinizden örnek verip geçmişte bu tecrübenizi nasıl değerlendireceğinizi anlatmak mülakatı yapan kişiye sizin potansiyelniz hakkında daha fazla fikir sunacaktır. Geçmişte neler başardıysak ya da başaramadıysak bile geçmiş geçmişte kaldı. Onlar dünün koşulları idi ve bugünün koşulları çok farklı olabilir. Geçmiş kötü deneyimlerinizden geleceğe dair çok önemli ve bir daha tekrar etmeyeceğiniz tecrübeler edinmiş olabilirsiniz. Bunlar gelecekte sizi başarıya taşıyacak basamaklar olabilir. Ancak kendinizi ifade edebilmek için mülakatınızı yapan kişinin “doğru soruları” sormasını beklemeyin. Bunun yerine, kariyeriniz ve performansınızla ilgili önemli olduğuna inandığınız noktaları, size yöneltilen soruları cevaplarken doğru yerlerde karşınızdakine iletmeye çalışın. Bunu yapabilmek için de söylemeyi istediğiniz noktaları mülakata gitmeden önce kafanızda oluşturmanız size yarar sağlayacaktır.

Bununla birlikte başvurduğu ya da görüşmeye çağrıldığı bir şirket hakkında yeterince bilgisi olmayan , iş tanımından habersiz ve o şirketin geleceğine nasıl katkıda bulunabileceğini açıklayamayan bir adayın özgeçmişi ne kadar iyi olursa olsun mülakatta şansının olabileceğini düşünemiyorum. Mülakat sizi tanımak için yapılıyor olsa da o şirkete katkınızın neler olabileceğini ifade etmek açısından pozisyonu ve sizden beklenilen net olarak anlamanız çok önemli . Bu nedenle Sormak istediğiniz bir soru var mı?sorusuna “Hayır”, yanlış cevap olmakla kalmaz; firma hakkında bilgi alma fırsatınızı da kaçırmanıza neden olur. Aynı zamanda başvurduğunuz işe ve firmaya karşı hiçbir heyecan, istek veya ilgi içermeyen pasif bir tutuma da işaret eder. Oysa mülakatı yapan kişi, sizin işe olan ilginizi, yaratıcılığınızı ve hevesinizi, soracağınız sorularla değerlendirebilir.

California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, mülakat performansı, %7 o an kullanılan cümlelere, %38 sesinizin tonlamasına ve %55 sözsüz iletişime dayanmaktadır. Örneğin başvurduğunuz şirketi takip ettiğinizi ve çizgisini beğendiğinizi söylerken hiç bir heyecan belirtisi içermeyen bir ifade ve ses tonu kullanırsanız, cümlenizdeki mesaj, karşı tarafa gerektiği gibi iletilemez. Bu nedenle gülümsemekten ve biraz enerjik olmaktan kaçınmayın. Unutmayın bir işin başarılı yapılabilmesinin arkasındaki en büyük faktor o işe olan inancınız ve işi ne kadar isteğinizdir.Mülakatlarda bunu ifade etmekten çekinmeyin.

Güntulu Peker Pamuk
https://www.xing.com/net/prie9149bx/sizdeisvar/5-hafta-is-gorusmesine-davetlisiniz-554779/mulakat-s%c4%b1ras%c4%b1nda-sorulan-zor-sorular-nas%c4%b1l-cevaplan%c4%b1r-32778600/32804060/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder